Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Öğrenme-öğretme sürecinde öğrenciye kazandırılması düşünülen davranışların gerçek yaşamda işe yaraması anlamına gelir. Bu ilke bireyin ihtiyaç duyacağı yararlı ve kullanılabilir bilgilerin öncelikle öğretilmesi anlamına gelmektedir. Öğrenme-öğretme sürecinde öğrencinin gerçek yaşamda karşılaştığı ya da karşılaşacağı konulara ve problemlere yer verilmelidir.
Öğrenme-öğretme durumlarında öğrenciye verilen bilgiler, örnekler ve yapılan etkinlikler gerçek yaşamda karşılaşabileceği durumlardan seçilmelidir.
Öğretim programlarının, yaşamın gerektirdiği bilgi, beceri ve yeteneklerle öğrencileri donatması gerekir. Öğrenme-öğretme ortamları gerçek yaşamdan kopuk, yapay olmamalı; hayata yakın, oradaki gerçeklikten uzak olmayan, öğrencinin yaşamla ilişkili kurabildiği ortamlar olmalıdır.
Öğrenci, "Bu konu, benim ne işime yarayacak?" diye eleştirel bir ifade kullanmışsa, bu ilke gözardı edilmiş demektir.
Öğrenciye uygun eğitim ortamı hazırlanırken hayatta karışılacağı zorluklara, durumlara, problemlere ve etkinliklere yer verilmelidir. Okul ortamı hayattan kopuk, yapay bir ortam olmamalıdır. Aksine hayata yakın, oradaki gerçeklikten uzak olmayan, öğrencinin hayatla bağlantısını kuran bir yaşantı sunulmalıdır. Hayata yakınlık ilkesini derslerinde uygulayan bir öğrenmen, öğrencilerinin gündelik yaşantısında uygulamaya dönük olmayan (işe yaramayacak) teorik bilgileri öğrencilerine sunmaz. Dersini işlerken gündelik yaşamın içinden örnekler vererek öğrencilerinin okulda öğrendiklerini yaşama aktarabilmelerini sağlar.
Yaşama yakınlık(hayatilik) ilkesi John Dewey'in pragmatizm ve ilerlemecilik felsefesini temele alan bir ilkedir. "Öğrencinin ne öğreneceğini onun ilgi ve ihtiyaçları belirler." anlayışını ortaya koyan Pragmatizm ve İlerlemecilik eğitim felsefesi akımlarına göre okul "öğrencileri gelecek hayata hazırlayan bir yer olmaktan çok, hayatın ta kendisi olmalıdır."
NOT: İlerlemeci eğitim felsefesinin okula temel bakış açısı olan “Okul yaşama hazırlık değil, yaşamın kendisi olmalıdır.” düşüncesi hayatilik ilkesi ile öğretimdeki yerini alır.
Bu ilke, özellikle dersin giriş aşamasında; öğrenciyi güdüleme etkinliği ile hayata geçirilebilir. Çünkü öğretmenin dersin başında öğrenilecek konunun önemini ortaya koyması ve gerçek yaşamda nerede kullanılacağına ilişkin bilgiler vermesi, öğrenciyi güdülemesi gerekmektedir.
Örnek olarak,
Eğitim fakültelerinde öğretmen adaylarına materyal tasarlama becerisinin öğretilmesi.
İlkokul 2.sınıf bir sınıf öğretmeninin öğrencilerine toplama çıkarmayı öğretirken mahalle bakkalındaki alışverişlerinde kullandıkları uygulamayı örnek vermesi bu ilkenin kullanıldığını gösterir.
Tarih: 2019-07-25 09:42:15 Kategori: Eğitim-Öğretim
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Yaşama Yakınlık İlkesi Nedir
Bu Yazıda Neler Var:
Yaşama Yakınlık (Hayatilik) İlkesi
Öğrenme-öğretme sürecinde öğrenciye kazandırılması düşünülen davranışların gerçek yaşamda işe yaraması anlamına gelir. Bu ilke bireyin ihtiyaç duyacağı yararlı ve kullanılabilir bilgilerin öncelikle öğretilmesi anlamına gelmektedir. Öğrenme-öğretme sürecinde öğrencinin gerçek yaşamda karşılaştığı ya da karşılaşacağı konulara ve problemlere yer verilmelidir.
Öğrenme-öğretme durumlarında öğrenciye verilen bilgiler, örnekler ve yapılan etkinlikler gerçek yaşamda karşılaşabileceği durumlardan seçilmelidir.
Öğretim programlarının, yaşamın gerektirdiği bilgi, beceri ve yeteneklerle öğrencileri donatması gerekir. Öğrenme-öğretme ortamları gerçek yaşamdan kopuk, yapay olmamalı; hayata yakın, oradaki gerçeklikten uzak olmayan, öğrencinin yaşamla ilişkili kurabildiği ortamlar olmalıdır.
Öğrenci, "Bu konu, benim ne işime yarayacak?" diye eleştirel bir ifade kullanmışsa, bu ilke gözardı edilmiş demektir.
Öğrenciye uygun eğitim ortamı hazırlanırken hayatta karışılacağı zorluklara, durumlara, problemlere ve etkinliklere yer verilmelidir. Okul ortamı hayattan kopuk, yapay bir ortam olmamalıdır. Aksine hayata yakın, oradaki gerçeklikten uzak olmayan, öğrencinin hayatla bağlantısını kuran bir yaşantı sunulmalıdır. Hayata yakınlık ilkesini derslerinde uygulayan bir öğrenmen, öğrencilerinin gündelik yaşantısında uygulamaya dönük olmayan (işe yaramayacak) teorik bilgileri öğrencilerine sunmaz. Dersini işlerken gündelik yaşamın içinden örnekler vererek öğrencilerinin okulda öğrendiklerini yaşama aktarabilmelerini sağlar.
Yaşama yakınlık(hayatilik) ilkesi John Dewey'in pragmatizm ve ilerlemecilik felsefesini temele alan bir ilkedir. "Öğrencinin ne öğreneceğini onun ilgi ve ihtiyaçları belirler." anlayışını ortaya koyan Pragmatizm ve İlerlemecilik eğitim felsefesi akımlarına göre okul "öğrencileri gelecek hayata hazırlayan bir yer olmaktan çok, hayatın ta kendisi olmalıdır."
NOT: İlerlemeci eğitim felsefesinin okula temel bakış açısı olan “Okul yaşama hazırlık değil, yaşamın kendisi olmalıdır.” düşüncesi hayatilik ilkesi ile öğretimdeki yerini alır.
Bu ilke, özellikle dersin giriş aşamasında; öğrenciyi güdüleme etkinliği ile hayata geçirilebilir. Çünkü öğretmenin dersin başında öğrenilecek konunun önemini ortaya koyması ve gerçek yaşamda nerede kullanılacağına ilişkin bilgiler vermesi, öğrenciyi güdülemesi gerekmektedir.
Örnek olarak,
Eğitim fakültelerinde öğretmen adaylarına materyal tasarlama becerisinin öğretilmesi.
İlkokul 2.sınıf bir sınıf öğretmeninin öğrencilerine toplama çıkarmayı öğretirken mahalle bakkalındaki alışverişlerinde kullandıkları uygulamayı örnek vermesi bu ilkenin kullanıldığını gösterir.
Tarih: 2019-07-25 09:42:15 Kategori: Eğitim-Öğretim
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx